Anasayfa Blog Oyun Oynamak Artık Sizi Mutlu Etmiyor mu?
BlogÖne Çıkan

Oyun Oynamak Artık Sizi Mutlu Etmiyor mu?

paylaş
paylaş

Hatırlarım, çok daha eski zamanlarda oturup saatlerce oyun oynamanın inanılmaz bir keyfi vardı. Asla sıkılmaz, adım adım ilerlemekten mutlu olurduk. Dozunda bir hırs, dozunda bir mutluluk, dozunda olmayan hayratça harcanan zamanlar… Ancak oyun sayısı inanılmaz artsa da artık oyun oynamak o kadar da keyifli değil. Halbuki çok daha fazla oyun var. Neredeyse bir oynadığımızı bir daha oynamamıza gerek kalmıyor. Ama neden artık çok keyif almıyoruz? Hayır hayır, yaşımız ilerlediği için değil. Artık çocuk olmadığımız gerçeğiyle de alakası yok. Çok daha garip bir sebebi var.

“Sıfır toplamlı oyun” ifadesini duydunuz mu? Rakiplerin kazandığı ve kaybettiği puanların toplamının sıfır olduğu oyunlardan bahsediyorum. Bir rakip kazanırsa diğeri kaybeder. Dolayısıyla her zaman kazanan değilseniz, arada kaybetmelisiniz. Her zaman kazanansanız da sürekli kaybeden birileri var demektir.

Bu aslında yeni bir terim değil. Çok eski ama son yıllarda çok daha fazla hissediyoruz. Neden? Çünkü oyun yapanlar inanılmaz kolay bir yöntem buldular. Hikaye oluşturmaktansa, algoritmik rakipler yaratmaktansa gerçek insanları karşı karşıya getiriyorlar. Evet, multiplayer oyunlardan bahsediyorum. Farkında mısınız, çoğu oyunda artık gerçek oyuncularla karşı karşıya geliyorsunuz. Bu çok çekici bir fikir çünkü karşınızdaki bir yapay zeka değil. Bir bot değil. Gerçek bir insanın ta kendisi! E bunun nesi kötü olabilir? İşte bu noktada sıfır toplamlı oyun kavramına dönüyoruz. Eğer tüm oyuncular gerçek kişilerse sizin oyunda ilerlemeniz için birilerinin kaybetmesi gerekiyor. Daha da ötesi genellikle bulunan “ranking” sistemleri sebebiyle ilerledikçe seviyesi daha ileride olan rakiplerle karşılaşıyorsunuz. Bir noktada da kaybeden siz olmaya başlıyorsunuz.

Yeni bir oyunu online hale getirmek çok kolay ve kestirme bir yöntem. Çok da sevilen, harika bir fikirmiş gibi görünen. Ama hatırlayın, en çok keyif aldığınız oyunlardaki sistem neydi? Sizi içine çeken bir hikaye ve adım adım ilerleyen bir yol. En sonunda da bitiş! Evet bitiş! Biten oyunlardı onlar. Bu saydığım adımların tamamı ayrı ayrı mutluluk veren ayrıntılar. Bir hikaye sizi sanal bir gerçekliğin içine sokar, adım adım ilerleyen yol sıfır toplamlı oyun gibi imkansız bir zorluğa gitmeden bölümlerde ilerlemenizi sağlar. Bitiş ise bir görevi başarıyla tamamlamanın hazzını yaşatır. Ama online oyunlar bunu yapmaz.

Eğer artık oyun oynarken mutlu olmuyorsanız oynadığınız oyunların mekaniğini bir gözden geçirin derim. Rakibinizin gerçek insan olmadığı, bir hikaye akışı olan ve bir sonu olan oyun sizi çok daha mutlu edebilir.

E peki bu yöntem en iyiyse neden diğerlerini daha fazla görüyoruz? Çünkü geliştirmesi kolay, çünkü oyunun zorluğunu ayarlamak zorunda değil kimse, çünkü hırslı oyunculara bir şeyler satmak çok daha kolay, çünkü sonsuz! Evet, yanıtın ardında yine “para” kelimesi var. Üzgünüm.

Tekrar oyun dünyasına mı girmek istiyorsunuz? Hadi bu sefer bu ayrıntıya dikkat edin ve adım adım keyif alarak ilerleyip bitirebileceğiniz bir oyun seçin. Bakalım eski günlere geri dönebilecek miyiz?

Görüşmek üzere!

paylaş

Leave a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Articles
BlogÖne Çıkan

Akademik Yayın Kaosu

Bilim insanlarından beklenen asli görev bilimsel çalışma yürütmesi ve bunları kamu ile...

BlogÖne Çıkan

5 Dakika…

Bir ödevi teslim edeceksiniz diyelim ki. Teslim zamanını da 5 dakika aştınız....

VideoÖne Çıkan

Yönetim Bilişim Sistemleri (YBS) Nedir?

Yönetim Bilişim Sistemleri (YBS) hakkında merak ettiğiniz her şey bu rehberde. İş...

Blog

Terminal (CLI – Command Line Interface)

Bilgisayarları kullanabilmek için iki temel yönteme sahibiz. Birincisi GUI (Graphical User Interface)...